Son yıllarda yapılan araştırmalar, mikroplastiklerin artık insan kanında tespit edilebildiğini göstermektedir. Bu durumun temel nedenleri, plastik atıkların çevreye yayılması ve bir dizi insan faaliyeti ile ilişkilidir. Plastik malzemeler, günlük hayatımızın vazgeçilmez bir parçası haline gelmiş ve birçok endüstriyel alanda yaygın olarak kullanılmaktadır. Ancak, plastik ürünlerin üretimi, kullanımı ve atık yönetimi süreçlerinde yaşanan bilinçsizlik ve kontrolsüzlük, mikroplastiklerin çevrede yayılmasına yol açmaktadır.
Plastik ürünler, zamanla güneş ışığı ve diğer çevresel etkilerle parçalanır ve mikroplastik adı verilen küçük parçacıklara dönüşürler. Bu mikroplastikler, su kaynaklarına, toprağa ve havaya karışarak çevreyi kirlendirir. İnsanlar da bu kirlenmiş çevrede yaşadıkları için mikroplastiklere maruz kalırlar.
Mikroplastikler, çevresel kirlilik nedeniyle su, hava ve gıda zinciri içinde yayılmaktadır. İnsanlar, su içme, beslenme ve nefes alma gibi temel aktivitelerle bu parçacıkları içebilir veya soluyabilirler. Bu nedenle, mikroplastiklerin insan vücuduna girmesi kaçınılmaz hale gelmiştir.
Mikroplastiklerin kanımızda tespit edilmesi, bilim dünyasında endişe yaratmış ve mikroplastiklerin insan sağlığı üzerindeki potansiyel etkilerini anlamak için araştırmalara yol açmıştır. Henüz tam olarak anlaşılmamış olsa da, bazı araştırmalar mikroplastiklerin bağışıklık sistemi, hormonal denge ve doku iltihaplanması üzerinde olumsuz etkileri olabileceğini göstermektedir. Bu nedenle, plastik kirliliğinin azaltılması ve plastik atıkların etkili bir şekilde yönetilmesi, mikroplastiklerin insan sağlığına olan potansiyel zararlarının önüne geçmek için kritik önem taşımaktadır.
Hollandalı bilim insanları, ilk kez insan kanında küçük plastik parçacıklar (mikroplastik) bulunduğunu saptadı.
Amsterdam Özgür Üniversitesi uzmanları tarafından yapılan testler sonucunda, çalışmaya katılan 22 kişiden 17'sinin kanında mikroplastik tespit edildi.Hollandalı uzmanların daha önce yaptığı araştırmalar sonucu, insanların yiyecek ve su yoluyla mikroplastikleri yutabileceği ve parçacıkların dışkıda ve hatta plasentada bulunabileceği zaten biliniyordu.
Hatta bebeklerin dışkısındaki mikroplastik oranının, yetişkinlere göre 10 kat daha fazla olduğu saptanmıştı. Bunda, büyük ölçüde bebeklerin plastik şişelerle beslenmesinin payı olduğu belirtilmişti.